Cuma, Eylül 30, 2005

Talihsiz bir serüvene başlarken, ayağım takılacak bir dal parçasına ve vuracağım toprağa. Bir daha bir daha ve bir daha. Ta ki toprakla bir olup yeşerinceye kadar topraktan, başımı çıkarıp güneşe selamını veren bir kara lale olana kadar. Vuracağım vuracağım toprağa, köklerim daha sağlam toprağa yerleşinceye kadar. kalkacağım ayağa selamlayacağım ovayı ve ağaç olacağım ben yüzyıllıarı görmüş bir çınar ağacı. Yükselecek yükseleceğim yukarıya ta ki başım değinceye kadar bulutlara, ve bir kırlangıç ailesi yuva yapıncaya kadar dallarım arasında. Zaman geçtikce güçleneceğim büyüyeceğim, düşüşümden alacağım hızımı ve en yukarıya herkese tepeden bakıncaya kadar bu gücü devam ettireceğim.

Ağlamayacağım düştüğüm için bilhakis atacağım korkularımı silen kahkahaları ve düşüşümden alacağım yükselişimin kuvvetini. Daha sıkı basacağım toprağa, bir olacağım topraklan. bu talihsiz serüven yitirecek anlamını ve daha güçlü daha yüksek daha şanlı dikileceğim ayağa ve bağıracağım dünyaya.

Talihsizlik olmayacak kaderim ama yükselişimin itekleyicisi. Her yaramla daha güçlü olacağım yükseleceğim arşa. Düşüşüm öldüğüme oalcak ve çıkacak olan gürültü insanları toplayacak başıma birlikte kalkacaklar bensizliğin altından büyüyecek, büyüyecekler benim mirasım mısralarımla ve hepsi birer dev oalcka bu hayatta bütün kötü olanlara karşı dim dik ayakta.

Büyüyecek, yükselecek, şahlanacaksın halkım, benim ölümüm ateşleyecek seni ilerleyceksin mirasımla. Bütün medeniyetlerin üstünde, bütün medeniyetlerin saygısı ve sevgisi altında.

Hiç yorum yok: